Mahallelerde Çalışma Yürütecek Olan Devrimcilere Notlar – Hapishanelerimizi Yıkalım!

0

KöZ gazetesinin 2018 Ağustos sayısında dile getirilen “Önümüzdeki yerel seçimlerden, yerel seçimde Erdoğan’a bir yenilgi tattırmakla sınırlı bir hedef yerine Erdoğan’la birlikte onun son bekçisi olduğu 12 Eylül rejimini alaşağı etmenin yolunu göstermek için yararlanmak gerekir” tespitinden yola çıkarak gazetenin Ocak 2002 sayısında yayımlanan aşağıdaki yazıyı, yazıda da yer alan ön açıklama notu ile paylaşıyoruz.

Aşağıdaki notlar, 1999 seçimlerinde, bir mahalle muhtarlığı seçim çalışması nedeniyle hazırlanmıştır.

Bu notların 80 öncesindeki devrimci hareketin çalışma tarzı hakkında önemli ipuçları sunduğunu düşünüyoruz. Buradaki notlar, mahallelerde çalışma yürütürken devrimcilerin içinde bulundukları mahalleyi tanımak ve buna göre somut talepler ortaya koymak için izledikleri yöntemleri içeriyor.

Bugünlerde bu notlarda da ifade bulan deneyimler “popülizm” olarak adlandırılıp unutulmak istenmektedir. 80 öncesinden bugüne devrimci mirasın taşınamamasının nedenlerinden biri de budur.

80 öncesi devrimci hareketin kitlelerle devrimci yollardan bağ kurma konusunda bugünkü devrimci hareketten çok daha ileri bir noktaya ulaşmış olduğunu biliyoruz. Vardıkları noktaya ulaşırken kullandıkları araç ve yöntemler bu noktayı aşmayı hedefleyen komünistler için önemlidir. Köz’ün arkasında duran komünistler, eskiyi aşabilmek için önce bu mirası devralmak ve öğrenmek gerektiğini düşünüyor.

Özellikle içinde bulunduğumuz gericilik döneminde mahallelerde mevzilerimizi korumak için bu tür deneyimlerin ışığına ihtiyaç vardır. Ancak bu deneyimlerden ilham alarak yürüteceğimiz çalışma devletin devrimcilerle kitleler arasındaki bağları koparmak için sarf ettiği çabayı boşa çıkarabilir. Bu sayede kitleler içindeki mevzilerimizi koruyabilir ve yeni bir yükselişin mimarları olmaya hazırlanabiliriz.

İçinde bulunduğumuz döneme damgasını vuran önderlik boşluğunu doldurmak için yapmamız gereken de budur: kitlelerle devrimci yollardan bağlar kurmak, onların güvenini devrimci yollardan kazanmak…

Bu bakımdan bu notların yayınlanmasını önemli buluyoruz

***

Amaç:     Demokatik kültürü ve toplumsal dayanışma bilncini bir yaşama biçimi haline getirmek. Bu amaçla bir demokratik kitle  çalışması yapmak.

Çalışmanın Hukuku: doğrudan ka­tılım,  doğrudan denetim, doğ­ru­dan demokrasi.

Çalışma Tarzı Hakkında Bazı Notlar

  • Girişimci inisiyatif bu çalışmanın pers­pektifini oluşturmalı.
  1. A) Demokratik-siyasal boyut
  2. B)  Proje perspektifleri
  • Geçici mahalli inisiyatiflerin o­luş­ması için ilk temas ve toplantılar ya­pılmalı.(Bu ilk görüşmelere her düz­lemden referanslı ilişkilerle baş­­layabiliriz. Ör. İşyerlerinden sen­dikalardan, başka demokratik ku­­ruluşlardan vs.)
  • Geçici mahalli inisiyatif, mahalli ör­gütlenmeyi ve mahalli temsili i­ra­deyi oluşturana kadar çalışmanın as­li muhatabı olmalı.
  • Projelere yönelen mahalleler, ça­lış­malar geliştikçe kendi de­mok­ra­­­­tik temsili iradesini de o­luş­tur­ma­lı.
  • Böylece bölge düzeyindeki (ilçesemt) geçici koordinasyon yerini tem­sili demokratik koordinasyon mec­lisine bırakmalı.
  • Bu meclise gönderilen üyeler, gön­­deren mahalle tarafından is­te­nil­diği zaman geri çağırılabilmeli. Ge­ri çağırılma her türden temsili ilişki için geçerli olmalı.
  • Her süreç ve aşamada bütün ka­rar­lar doğrudan katılımla o­luş­tu­ru­labilmeli. Mahallede, bölgede, il­çede vb.

Mahalle Analizi İçin Bazı Sosyometrik Ölçütler

  • Mahallenin genel ekonomik dü­ze­yi.
  • Ağırlıkla gecekondu mu, imarlı a­partman bölgesi mi?
  • Farklı kültürel yoğunluklar ve ara­larındaki ilişkiler.
  • Mahallede işsizlerin tespiti. Müm­kün­se sokaklara dağılımlarıyla bir­lik­te.
  • Mahallede kreşe giden çocukların tes­piti, sokaklara dağılımı.
  • Mahallede bakıma ve yardıma muh­taç yaşlıların tespiti.
  • Varsa mahalledeki halk ozanı, şa­ir, yazar ve sanatçıların tespiti
  • Köy derneği, sendika şubesi vb. ku­rum ve kuruluşların tespiti.
  • Mahalleye en yakın yerdeki iş­let­melerin ve işyerlerin tespiti. (Toplu çalışmanın olduğu işyerleri)
  • Mevcut okulların tespiti, bütün ça­lışanlarıyla birlikte. (Öğretmenleri hiz­metlileri vb.)
  • Varsa mahalledeki köy enstitülü öğ­retmenlerin tespiti.
  • Mahalleye en yakın sağlık ku­ru­luş­larının tespiti.
  • Mahallede oturan sağlık per­so­ne­lini tespiti. (Doktor, hemşire vb.)
  • Mahallede toplumu rahatsız eden dav­ranışların yaygınlığının tespiti.
  • Mahallenin tüketim alış­kanlık­la­rı­­nın tespiti.
  1. a) Alışverişlerini genelde ne­re­ler­den yapıyorlar.
  2. b) Mutfak kültürlerinde yaygın ö­ze­l­likler nelerdir? Örneğin: Evlerde ek­mek pişirme yaygınlığı nedir?
  3. c) Köylerinden herhangi bir ürünkat­kı alan evlerin yaygınlığı
  4. d) Evlerde ısınma sorununun ge­nel­de nasıl çözüldüğünün tespiti.

1) Doğalgaz

2) Odunkömür

3) Diğer

Dayanışma Projeleri için Bazı Notlar

  • Mevcut Durum:

Bilinç ve davranış biçimi açısından ben­cillik ve bireyselleşmenin grafiği yük­seliyor olmakla birlikte; yok­sul­laşma katsayısı ve sosyal bu­na­lım,insanın her türlü ya­­bancılaşması ve yalnızlaşması da arttığı için da­ya­nışma giderek ar­tan bir po­tan­si­yel ihtiyaçtır. Bu po­tansiyel ihtiyaç öz­gün biçimlerle açığa çı­kar­tı­la­bi­lir­se, giderek bir yaşama biçimine dö­nüştürülebilir.

  • Başlamanın Biçim ve Olanakları Üstüne:

Üretim sürecinde doğal olarak da­ya­­nışma içine girebilen emekçiler, tü­ketim sürecinde böyle bir ilişki, örgütlenme ve dayanışmadan yok­sun­durlar. Bu durumun nedenleri a­rasında; klasik sendikal anlayışın et­kisinde olduğu kadar, politik ör­güt­lenmelerin mücadele alanları a­ra­sında (yaşamın doğal akışını dik­kate almayan, kavrayamayan, ö­nem­semeyen) işlevsel ilişkiler ku­ramamalarını saymak gerekir. (Bu ilişkilenmeyi yaşamsal ve po­li­tik olmak üzere iki ana başlık o­la­­rak belirtmek gerekir.)

  • Belirtilmesi gereken bir diğer nok­ta, kapitalizm tüketim sü­re­cin­de tüm emekçilere pazar mu­a­melesi yapıyor. Pazar tanımının i­çine diğer sınıf ve tabakalar da gi­riyor kuşkusuz. Ama tüketim sü­re­cinde de örgütlü davranma ola­na­ğı yine emekçi sınıflarda var. Çün­kü, hem toplumun en çok ezi­len ve sömürülen kesimleridirler, hem de üretim sürecinden gelen bir örgütlemne bilincine sahiptirler.
  • Toplu alımlar, örgütlü tüketim ve tü­ketim sürecine müdahale:

E­mek­çilerin örgütlü kesimleriyle baş­latılabilecek toplu alımlar gi­de­rek aşama aşama mahallelere ta­şı­nabilirse giderek emekçi sı­nıf­la­rın kentyoksullarıyla ilişki kur­ma­sına doğru önemli bir adım a­tılmış olur ve sonraki etaplarda ye­rel politik ilişkiler aracılığıyla ça­lışma yerelleştirilebilir ve ihtiyaca gö­re her türlü projeyi ger­çekleş­tir­me­yi önüne koyabilir.

  • Toplu alımların önemli bir hedefi ve sonucu da üretici köylülerle doğ­rudan ilişki kurmanın olanağını i­çeriyor olması. Böylece kent e­mek­çileri ve yoksulları “işçiköylü elele…” sloganını belki de ilk kez slo­gan olmaktan çıkarıp eyleme dönüştürme şansı yakalaya­caklar­dır. Ve üretici bölgelerdeki yerel politik örgütlenmelerin hem önü açılacak hem de üretici köylüler nezdinde ve politik önem ka­za­na­caklardır.
  • Tarımsal alanlardaki işler ve şe­hir­deki işsizler  arasında  referans nok­tası olmak üstüne düşünceler
  • Köylülerle girebileceğiniz bu doğ­rudan ilişkilenme sonrasında:
  1. a) Köylü örgütlenmesinin olana­ğı­na dokunacağız.
  2. b) Tarımsal alanın bugünkü yakıcı so­run­larını içeriden  yaşama ve gün­cel tepkiler örgütleme olanağı o­lacak.
  3. c) Bir politik örgütlenmenin tarım po­litikası ve programına ilişkin ger­çek verilere ulaşmış olacağız. (Programa ve politikaya baz teşkil e­de­cek veriler de denebilir.)

Çalışma Tarzı ve Teknikleri Üzerine Bazı Notlar

Öncelikle, insanların düşünce dün­ya­larını etkilemek amacıyla kimi e­ğitici görsel malzemeler ha­zır­la­mak,

Örneğin: Bir çalışma grubuyla bir­lik­te piyasada değişik ürünler ol­mak üzere(gıda ürünlerinden a­yak­kabıya dek) toplu alım yapmak ü­zere geldiğimizi, yüzlerce insan adı­na piyasa araştırması yaptığımızı (sen­dikalar ve işyerleriyle i­liş­ki­len­mişsek bu durum bir ger­çek­lik­tir) ve toplu alım yaptığımız tak­dirde fiyat indirim oranının ne olacağını soran ve diyalogda bu­lu­nan ve bu diyalogları video ka­me­ra ile tespit eden, sonra da bu can­lı verileri başlangıçta eğitim ma­teryali olarak kullanan sonra da ilk pratik örnekler için et­kin­lik­lere girişen bir çaba.

Dayanışma Projeleri Perspektifiyle Sendikal Mücadeleye İlişkin bir Not:

Bugün sermayenin topyekün sal­dı­rısı karşısında, emekçi ve solde­­mokratik kazanımlar gittikçe ge­ri­liyor. Bu süreçte sendikalar da gi­derek işlevsizleştiriliyor ve et­ki­siz­leştiriliyor. Burjuva liberalizmi i­deolojik alanda kendisini giderek pe­kiştiriyor ve gündelik yaşamı yön­lendirir hale geliyor. Bu durum kar­şısında klasik sendikal anlayış varlık gösteremediği gibi giderek et­kisizleşiyor.

Dolayısıyla Devrimci Sendikal an­la­yış; bu topyekun saldırı po­li­ti­ka­ları karşısında topyekun mü­ca­dele tarzını seçmelidir. Ör­­güt­len­mesini sadece sen­dikal mücadele ile sınırlamayan, ya­şamsal projelerle gündelik hayatı da örgütleyen bir ufka sahip olmak gerekir.

Toplumsal Yaşam Açısından Mahallenin İşlevi Yeri Ve Önemi

Ø Mahalle büyük bir ailedir.

Ø Mahalle bir yaşam alanıdır.

Ø Mahalle her türden farklı kim­lik­lerin birlikte yaşama alanıdır.

Ø Mahallenin sokakları, dostluğun, kar­deşliğin,  barışık sohbetlerin ve dayanışmanın mekanları olmalıdır.

Ø Çocuklarımızın yeteneklerini geliştirebilmeleri için

– Kültür-sanat (folklor, müzik, Tiyatro vb. etkinlikler için mekanlar temin edilmeli ya da kullanılabilir olan mekanlar faaliyete geçi­ril­me­li­dir. Örneğin bölgedeki Köy Der­nek­leri, Kültür Merkezleri v.b.

– Şiddet içermeyen her türden spor­tif faaliyetin yapılabilmesi için, (Futbol, basketbol, voleybol, jim­nas­tik, koşu, yüzme, masatenisi, sat­ranç vb.) Mahallemizdeki uygun a­çık veya kapalı  mekanların kul­la­nılabilmesi için girişimlerde bu­lun­mak.

– Bu perspektifle, Öneri: Kalıcı bir Kültür Evi mekanını mahallemize ka­zandırıncaya kadar muhtarlık hiz­met binasının ve bu amaçla kul­lanılabilecek bütün mekanların kul­lanılabilmesi için her türlü çaba ve girişimi sürdürmek.

Ø Mahallemizde oturan bütün insanların (komşularımızın) temel mal ve hizmetlerin tüketilmesi sürecinde dayanışmalarını ve işbir­li­ğini sağlamak amacıyla:

  1. a) Mahallemizde bir tüketici bü­ro­sunun açılmasını sağlamak
  2. b) Tüketici bürosunun Kapsamı ve işlevi: Bu büro aracılığıyla; temel hizmetlerin tüketiminde ilgili ku­rum­larla doğrudan ilişki kur­mak (mümkünse tahsilatların bu­radan teminini sağlayarak ö­zel­lik­le çalışan insanlar için zaman ta­sarrufu sağ­la­mak. (ASKİ-TEK-PTT-Belediye vb.)
  3. c) Temel ihtiyaç maddelerinin top­lu­­ca temin edilmesi için
  4. Bizzat üreticiden getirmenin ola­nak­larının yaratılması
  5. Şehirden almak zorunda oldu­ğu­muz ürünlerin sağlıklı ve ucuz te­min edilmesi için toplu alımların organize edilmesi.

Ø Mahallemizle ilgili her faaliyet ala­nına özgü çalışma gruplarında, gö­nüllülük esas olmak kaydı ile ma­hallemizde oturan herkesin ka­tı­lımına açık olmak

Ø Mahallemizdeki bütün apartman yö­neticileriyle sokakları temsilen ge­lebilecek gönüllü insanların ka­tı­lımıyla düzenli periyodik top­lan­tı­­­lar yapıp, sorunlarımızın çö­­zü­münde birlikte hareket etmek.

Ø Anayasada, temel haklardan olup her yurttaşa parasız sağ­la­na­ca­ğı belirtilen eğitim-öğrenim hak­kı­nın, okuldan dersaneye kadar bü­tün aşamaları özelleştirmeye –pa­ralı yapılmaya açık hale ge­ti­ril­miştir.
Bu nedenle: Üniversiteye ha­zır­lan­­mak isteyen bütün ço­cuk­la­rı­mı­zın – ya da yetişkinlerin ücretsiz ya­rarlanmaları amacıyla, gönüllü pa­rasız ders vermelerini sağlamak için,

  1. a) Gönüllü öğretmenlerle gö­rüş­mek
  2. b) Eğitim-Sen ve benzeri öğretmen sen­dikalarıyla ilişki kurmak.
  3. c) Bütün bu çabaları kalıcı hale ge­tirmek amacıyla, mahallemizde ge­rek apartmanların ortak kullanım a­lanlarının tahsisi, gerekse uygun me­kanların temini ile Dayanışma Dersliği kurmak.

Ø Mahallemizde oturuyor olup ça­lışmaya ihtiyaç duyan in­san­la­rı­mızın iş sorununun çözümüne kat­kıda bulunmak amacıyla:

  1. a) Apartman yöneticileri ve so­kak­la­rı temsilen gelen gönüllü tem­sil­cilerle doğrudan görüşerek bütün iş­sizlerin meslekleriyle birlikte tes­pi­tini yapmak.
  2. b) İşsizlerle ilgili gönüllü çalışma gru­bunu kurmak.
  3. c) Kalıcı işlerin edinilmesine kat­kı­da bulunmakla birlikte, bu in­san­­larımızın yaşamlarını sür­­­dü­re­bil­me­le­ri­ne hiç değilse gün­lük katkıları sağlamak amacıyla, gerçekleştirilebilir projeler üretmek. (Kente yakın bölgelerde Tarımsal Üretim, Tarımsal Üretim Bölge­le­rin­­deki sezonluk işler, kentte ya­pı­labilecek başka projeler, (mahalle kreşi, yaşlı bakımı v.b.) , Apartman temizlik hizmetlerini ekipman do­na­nımla yapmak, ayakkabı tamiri vb.

Ø Bu toplum yaşlılarına lüzumsuz in­san  muamelesi yapar hâle geldi.
Bu nedenle bizlerin hepimizin var­lığımızı borçlu olduğumuz yaş­lı­larımıza; mahallemizin uygun bir ye­rinde Sohbetevi kurmak.

  1. a) Temiz, havadar bir mekan
  2. b) Okumaya ve sohbet etmeye, sat­ranç-tavla vb. oyunlar oynamaya o­lanak veren iç düzen.
  3. c) Birçok yaşlıda görülen sağlık problemi dikkate alınarak bir sağlık gö­revlisinin istihdam edilmesi (tan­­siyon ölçmek, ilaç kullanımında danışılmak ve acil bir durumda en yakın sağlık kuruluşuyla ilişki kur­mak amacıyla)

Ø Muhtarlıkların; “yerel yönetimler” pers­pektifiyle belediye ilişkisinin ir­delenmesi, belediyenin bütün ka­rar süreçlerine katılım.

Ø Mahalle kreşine ilişkin not: Özellikle çalışan annebabalar ola­rak çocuklarımızı kreşe gön­der­mek zorunda kalıyoruz. Kreşler ço­ğunlukla mahallenin dışında o­lu­yor. Bu yüzden  çocuklarımız kü­çücük bedenleriyle sabahın er­ken saatlerinde yollara düşüyorlar. Biz yetişkinlerin bile zor kat­lan­dı­ğı­mız işe gidiş ve geliş yol se­rü­ven­lerini onlar da hergün ya­şıyorlar.

Ayrıca, kreş ortamında nasıl vakit ge­çirdiklerini çoğunlukla bil­mi­yo­ruz. Bu nedenle: mahallemizdeki, kreşe gitmeye ihtiyaç duyan çocukları tespit ederek;

  1. a) Mahallemizde kreş yap­ma­ya uygun  mekanları kullanıma açmak veya uygun mekanlar yaratmak.
  2. b) Kreşte çocuk bakmaya gönüllü ve işsiz insanların Bakıcı Anne eği­ti­minden geçirerek ve en az bir kreş öğretmeninin denetim ve gö­ze­timinde istihdam etmek.

Ø Hapishanelerimizi Yıkalım !

Kentteki yaşamın getirdiği her türden yabancılaşma nedeniyle, ev­lerimizi adeta kendi ha­pis­ha­ne­le­rimize dönüştürüyoruz. Kendi yal­nızlığımızın kozasını örüyoruz bir bakıma. Oysa ihtiyacımız olan şey barışık sohbetleri çoğaltmak, da­yanışma ilişkilerini geliştirmektir.

Hapishanelerimizi Yıkalım !

Paylaş