Ekim Devrimi’ne Önderlik Eden Parti Nasıl Hazırlanır?

0

Lenin daha yola çıkarken hem sürprizlerin hem de planın bir arada olabileceğine işaret etmişti.

“Hep sistematik ve metodik bir hazırlıktan bahsettik; ama otokrasinin devrilişinin sadece nizami bir kuşatmayla, veya örgütlenmiş bir saldırıyla mümkün olabileceğini kast etmedik. Bu düşünce doktriner bir saçmalık olurdu. Aksine, otokrasinin kendiliğinden bir patlamanın şokuyla, yahut her gün her yönden kendisini tehdit eden ve önceden kestirilemeyecek siyasi karışıklıklardan biri nedeniyle devrilmesi tarihsel planda çok mümkün, hatta kuvvetle muhtemeldir. Ama yönelişini patlamalara ve farazi karışıklıklara göre ayarlayan bir siyasi partinin maceracılığa düşmesi işten bile değildir. Yolumuza devam etmeliyiz; sistemli çalışmamızı aralıksız sürdürmeliyiz; böylece, beklenmedik gelişmelere ne kadar az bel bağlarsak, «tarihsel dönemeçlerde» hazırlıksız yakalanmama şansımız o kadar artar.” (Nereden Başlamalı)

İşte Lenin’in Marksist siyasal mücadele anlayışına kattığı en önemli unsur ve Bolşevizmin başarısının asıl sırrı bu sözlerde yatıyor.

Şubat Devrimi gerçekten bir sürpriz gibi geldi. Bolşevik Parti’nin belli başlı örgütleri bu devrimin arefesinde üst üste gelen polis operasyonları ile neredeyse kıpırdayamaz hale gelmişti. Ama göz açıp kapayıncaya kadar toparlanıp harekete geçmeyi ve devrime önderlik etmeyi başarabildi.

Lenin bu partinin ve hazırlık faaliyetinin neye benzemesi gerektiğini şu sözlerle tasvir etmişti:

“. . . bu örgüt bütün ülkeyi kucaklayacak kadar geniş; kesin ve ayrıntılı bir işbölümünü geliştirecek kadar yaygın ve çok yönlü; her koşul altında, bütün «ani dönemeçlerde» ve beklenmeyen olaylar karşısında, kendi çalışmasını aksatmadan sürdüren, sayıca üstün olan güçlerini bir noktaya topladığında, ona karşı açık savaştan kaçınabilecek, hem de düşmanın hantallığından yararlanıp, ona en ummadığı zamanda ve yerde hücum edebilecek esnekliği göstermelidir. . . Savaşa bu derecede hazırlıklı olmak için düzenli bir ordunun sürekli faaliyeti gerekir. Bugün büyük şehirlerin sokaklarında gösteri yapan öğrencileri desteklemek gibi nispeten kolay bir görev düşüyor üzerimize. Yarın şu ya da bu bölgede işsizlerin hareketini desteklemek gibi daha çetin bir görev üstleneceğiz. Sonra, bir köylü ayaklanmasında devrimci bir saf tutmak üzere mevzilerimizde olacağız. Hükümetin yerel meclislere karşı tutumunun yarattığı siyasi gerilimden yararlanmalıyız. Yarın, halkın çarın başına buyruk askerlerinin istismarlarına karşı isyanını teşvik etmeli, boykotlar, kışkırtıcı kampanyalar, gösteriler, vs. aracılığıyla herkesin gözü önünde geri adım atmalarını sağlayacak bir ders verilmesine katkıda bulunmalıyız. ” (Nereden Başlamalı?)

Her an iktidarın ele geçirilmesi imkanı belirecekmiş gibi tetikte duran; bu olasılık çok uzak bir geleceğe atılmış gibi temkinli davranan; değişen durumlara hızla ayak uyduracak esneklikte bir taktik çizgisiyle ve önderlikle donanmış; devrim sürecinin belirleyici sosyal güçleri içinde mevzilenmiş ve yıllar süren bir pratik içinde hem kendi kendini sınamış hem de yığınların güvenini kazanmış bir parti başarılı bir devrimin belirleyici koşuludur.

Böyle bir devrimci bir parti olmadan, bu partinin yerine başka bir örgütle proletarya devrimi başarıya ulaşamaz. Ekim Devrimi bu sınavın komünistler tarafından başarıyla aşıldığı ilk ve hâlâ aşılamamış en büyük örnektir.

Ve bugün Bolşeviklerin izinden gitme iddiasının gereği, onları aşma cüretkarlığını kuşanmış komünistlerin parti birliğini sağlamak için mücadeleye yoğunlaşmaktır.

 

Paylaş